Temelde beyin tümörleri ikiye ayrılır. Beyinin kendi tümörleri ve başka organlardan (akciğer, meme kolon gibi) metastaz yapmış ikincil tümörler. Tüm kanserlerin %25’i beyine metastaz yapmaktadır Beyinin kendi tümörlerini iki başlıkta incelemek gereklidir;
İyi Huylu Beyin Tümörleri :
Kötü Huylu Beyin Tümörleri:
Beyin tümörünün toplumda görülme sıklığı 100 bin kişide 3-5 arasındadır. Sarı ırkta ve erkeklerde daha sık görülür. Kötü huylu beyin tümörü çocuklarda ve 60 yaş üzerinde daha sık görülürken, iyi huylu beyin tümörü ise daha genç yaşlarda sıktır.
Beyin tümörü belirtileri kafa içi basıncının artması ile seyreder.
Beyin tümörlerinin teşhisinde ana yöntem MR yani Manyetik Rezonansdır. Hassasiyeti %90 civarındadır. Tomografi günümüzde daha nadir kullanılır.
PET CT tanıdan daha fazla cerrahi sonrası oluşmuş skar dokusunu ya da radyoterapi sonrası gelişebilen nekrotik dokuyu aktif tümörden ayırt etmek için kullanılır.
Beyinin primer tümörleri için risk faktörleri:
Beyin primer tümörlerinin tedavisinde ana yöntem cerrahidir. Tümör grade 3 ya da grade 4 olarak saptanırsa kemoterapi ve radyoterapi de tedaviye eklenebilir.
Cerrahi Tedavi:
Cerrahi yöntem bazen sadece biopsi almak için, çoğunlukla da tümörün tamamının çıkartılması için yapılır. Günümüzde geliştirilen bazı teknikler sonucu beyin ameliyatları sonrası genel durum eskiye göre çok daha iyi olmakta ve iyileşme süreci çok hızlanmaktadır.
Nöronavigasyon;
Hastanın filmi ameliyat öncesi sisteme yüklenir ve cerrahi için en uygun giriş noktaları ve korunması gereken dokular saptanır.
Nöromonitorizasyon:
Operasyona nöroloji uzmanı da girerek hastanın kol ve bacaklarına yerleştirilen elektrotlarla ameliyat esnasında sinyaller izlenir. Sinyalde oluşan bozukluklar cerraha bildirilerek kritik bölgelerin hasar görmesi önlenebilir.
Gliolan Boyama
Operasyondan önce içirilen Gliolan adlı madde tümörü farklı renkte boyayarak cerrahın mikroskoptaki özel bir filtre ile tümörü ve sağlam dokuyu ayırt etmesi sağlanır.
İntraoperatif Ultrasonografi: Beyin tümörü ameliyatı esnasında beyin ultrasonu yapılır ve ne kadar tümör çıkartıldığı hesaplanır. İntraoperatif Ultrasonografi özellikle beyin dokusundan zor ayır edilen tümörlerde rezidü kalma riskini azaltır.
Endoskopi: Beyin tümörü ameliyatında dar koridorların kullanıldığı alanlarda özellikle hipofiz tümörleri ve ventrikül içi tümörlerinde küçük bir bölgeden geniş bir görüş açısı sağlamaya yarar.
Uyanık ameliyat:
Kol ve bacak hareketleri ya da konuşma merkezine yakın tümörlerde hastaya genel anestezi yerine özel bir ilaçla ‘’derinliği ayarlanabilir uyku’’ sağlanmakta böylece hastanın operasyon esnasında hareket ve konuşmaları izlenmekte ve bu merkezlere zarar vermeden operasyon yapılabilmektedir.
İntraoperatif MR:
Döndürülebilen bir ameliyat masası ile operasyon esnasında MR çekilerek tümörden geriye doku kalıp kalmadığı anlaşılabilmektedir. Bunun için MR ameliyathaneye yakın ya da içinde olmalıdır.
Kemoterapi (ilaçlı tedavi)
Grade 3 astrositom ve grade 4 yani glioblastomda cerrahi sonrası yapılan radyoterapiye ek olarak Temozolomid kullanılabilir. Eski yıllarda sadece radyoterapilerle sağlanan yaşam süresi bu ilaç ile birlikte iki katına kadar artma göstermiştir. Genellikle erken dönem tümörlerde cerrahi sonrası kemoterapiye ihtiyaç duyulmaz.
Radyasyon (ışın tedavisi)
Konvansiyonel Radyoterapi: Radyoterapi yüksek enerjili ışınlar verilerek beyindeki tümör hücrelerinin yok edilmesini amaçlar. Çoğunlukla cerrahi sonrası kalan dokuyu yok etmek bazen de cerrahi yapılamayan durumlarda kemoterapi ile eş zamanlı kullanılır. Ameliyattan sonra genellikle 3 ya da 4 hafta sonra başlanır. Gelişmiş teknoloji içeren cihazlarla ve deneyimli bir ekiple tedavi yapılması önemlidir. Tümöre yüksek doz veririken sağlıklı beyin dokusunu korumak çok önemldir. Tedavi genellikle 5 ya da 6 hafta süre ile hafta sonları hariç 15-20 dakikada tamamlanır.
Radyocerrahi (nokta atış tedavi): Beyin içindeki tümörlere bir ya da beş günde yüksek bir doz uygulanması ve sağlıklı dokuların maksimum korunmasını sağlar. Çoğunlukla başka organlardan beyine metastaz sonrası uygulanır. Başarı oranı çok yüksektir, yan etkileri oldukça düşüktür ve cerrahiye göre çok kolay uygulanan bir tedavi yöntemidir. Genellikle tek seansta uygulanır ve cerrahiye yakın bir başarı elde edilir.
Milimetre düzeyinde bile olabilecek bir hata başarısızlıkla sonuçlandığı için, çok hassas bir planlama gereklidir ve deneyimli bir ekip tarafından gerçekleştirilmesi sonucu önemli oranda etkiler. İnce kesit çekilmiş bir beyin MR, bilgisayar destekli planlama ve hassas immobilizasyon (hareket kısıtlanması) sayesinde sağlıklı dokular büyük oranda korunur.
Elekta Versa HD, True Beam, Cyberknife, Gamma knife gibi cihazlarla yapılabilen odaksal bir tedavidir. Bu cihazlar arasında yapılan streotaktik tedavi klinik olarak aynı sonuçlara sahiptir. Teknik özellikler dışında belirgin bir fark saptanamamıştır.